İzleyiciler

5 Kasım 2013 Salı

Fitzgerald'ın Amerikan Rüyası: The Great Gastby


'Gatsby? What Gatsby?'




F. Scott Fitzgerald tarafından 1925 senesinde kaleme alınmış olan bu romanda sunulan aşk hikayesinin arka planında, Amerikan Rüyası gerçeği anlatılmaktadır. 

İlk olarak 1974 yılında sinemaya uyarlanan bu edebi eser daha sonra Moulin Rouge filminde olduğu gibi herkesi büyüleyen Baz Luhrmann tarafından bir kere daha yorumlanarak günümüzdeki halini alıyor.

Son zamanlarda izlediklerim arasında ilk beşe girebilecek yapımlardan biri olan bu film, Jay Gatsby, Daisy Fay Buchanan ve Nick Carraway adlı üç temel karakterin etrafında dönüyor.




Bir diğer fragman,




Kitabın en önemli noktalarından biri olan west/east egg çatışması, green light, valley of ashes gibi simgelerin filmde işlenişi yapımın doğru bir şekilde yorumlandığını gösteriyor.

Özellikle green light -yeşil ışık- simgesinin her fırsatta belirtilmesi kitapla birebir gidildiğinin bir göstergesi.

Gatsby'nin koyun öteki tarafında oturan Daisy'nin iskelesinden yansıyan yeşil bir ışığa uzanma çabası umudu ve geleceğe yönelik kurumuş hayallerini temsil ediyor.

Film yeşil ışık ile başlıyor ve bitiyor. 




Filmin sonunda "ancak bu kadar muhteşem bir senaryo olabilir" demeye kalmadan oyuncuların başarısını ve hayran kaldığınız kostümleri yorumlamaya başlamış buluyorsunuz kendinizi. 
Soundtrack albümü inmiş bile.

Jay Gatsby karakterini canlandıran Leonardo DiCaprio bir kere de açık kapı bıraksın da eleştirelim ama yoook. Bir adam bu kadar mı başarılı olur?

Titanic zamanları hiç beğenmediğim ufaklık büyüdü ve neredeyse dünya üzerindeki her kızın taptığı bir adama dönüştü. 




Daisy Fay Buchanan'a hayat veren ve o duru güzelliyle kendisinden fazlasıyla söz ettiren Carey Mulligan ise yine mükemmel bir oyunculuk sergiliyor.




Romanda bahsedilen o şatafatlı yaşamı beyaz perdeye yansıtmakta hiç zorlanmayan Baz Luhrmann ve ekibi bizi yaşadığımız dünyadan alıp 20'ler Amerika'sına götürmeyi büyük bir ustalıkla başarıyor. 

Luhrmann yapımlarında her zaman titizlikle işlenen kostümler -rüyanın içinde olanların taktığı mücevherlere ve makyajlarına kadar- ve özenle seçilen mekanlar kitabın ne kadar doğru yorumlandığının bir kanıtı. 


Gatsby malikanesi.
  




Özellikle düzenlenen partilerin yer aldığı sahneler Amerikan Rüya'sını yaşayanların dış dünyaya karşı ne kadar umursamaz olduklarını gösteriyor.




Kostüm konusundaki başarı günlük kıyafetlerdeki seçimler kadar partilerde kıyafetlere kadar uzanıyor.




Filmden sonra en çok iz bırakan şeylerden biri de tabi ki soundtrack seçimleri. 
Lana Del Rey, Gotye, Beyoncé, will.i.am, Jay Z, Sia, The XX, Florence Welch, Jack White, Fergie...

Jay ve Daisy sahnelerindeki şarkılardan Gatsby'nin evinde düzenlenen partilerdeki şarkılara kadar hepsinin temaya bu derece uygun olması yapımın bir başka güzelliği. 

Lana Del Rey teklif üzerine yazdığı Young and Beautiful adlı şarkısıyla bir kez daha ne kadar iyi bir yazar ve yorumcu olduğunu kanıtladı. 
Bir senaryoda anlatılanların bir şarkıda özetlenmiş olması kesinlikle Lana'nın başarısı olabilirdi. 




***



Gatsby believed in the green light, the orgastic future that year by year recedes before us. It eluded us then, but that's no matter -tomorrow we will run faster, stretch out our arms farther... 
And one fine morning -so we beat on, boats against the current, borne back ceaselessly into the past.




***


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder